İkinci Kısım
Temel
Haklar ve Ödevler
Genel
Hükümler
I. Temel Hak ve Hürriyetlerin
Niteliği
Madde 12.- Herkes, kişiliğine bağlı,
dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez Temel hak ve
hürriyetlere sahiptir.
Temel hak ve hürriyetler, kişinin
topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva
eder.
II. Temel Hak ve Hürriyetlerin
Sınırlanması
Madde 13 - Temel hak ve
hürriyetler, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün milli
egemenliğin, Cumhuriyetin, milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel asayişin,
kamu yararının, genel ahlakın ve genel sağlığın korunması amacı ile ve ayrıca
Anayasanın ilgili maddelerinde öngörülen özel sebeplerle, Anayasanın sözüne ve
ruhuna uygun olarak kanunla sınırlanabilir.
Temel hak ve hürriyetlerle ilgili
genel ve özel sınırlamalar demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı
olamaz ve öngörüldükleri amaç dışında
kullanılamaz.
Bu maddede yer alan genel sınırlama sebepleri temel hak ve
hürriyetlerin tümü için geçerlidir.
Temel Hak ve Hürriyetlerin Kötüye
Kullanılamaması
Madde:14-Anayasada yer alan hak ve
hürriyetlerden hiçbiri,Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü
bozmak,Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek,temel hak
ve hürriyetleri yok etmek,Devletin bir kişi veya zümre tarafından yönetilmesini
veya sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde egemenliğini sağlamak
veya dil,ırk,din ve mezhep ayırımı yaratmak veya sair herhangi bir yoldan bu
kavram ve görüşlere dayanan bir devlet düzenini kurmak amacıyla kullanamazlar.
Bu yasaklara aykırı hareket eden
veya başkalarını bu yolda teşvik veya tahrik edenler hakkında uygulanacak
müeyyideler,kanunla düzenlenir.
Anayasanın hiçbir hükmü,Anayasada
yer alan hak ve hürriyetleri yok etmeye yönelik bir faaliyette bulunma hakkını
verir şekilde yorumlanamaz.
IV.
Temel Hak ve Hürriyetlerin Kullanılmasının Durdurulması
Madde 15-
Savaş,seferberlik,sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan
kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması
kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen
güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.
Birinci
fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana
gelen ölümler ile, ölüm cezalarının infazı dışında, kişinin yaşama hakkına,
maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce
ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; Suç ve
cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar
kimse suçlu sayılamaz.
V.
Yabancıların Durumu
Madde 16-
Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletler arası hukuka uygun olarak
kanunla sınırlanabilir.
Kişinin Hakları
ve Ödevleri
Kişinin
Dokunulmazlığı, Maddi ve Manevi Varlığı
Madde 17-
Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
Tıbbi
zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne
dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz.
Mahkemelerce
verilen ölüm cezalarının yerine getirilmesi hali ile meşru müdafaa hali,
yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, bir tutuklu veya
hükümlünün kaçmasının önlenmesi,bir ayaklanma veya bir isyanın bastırılması,
sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin
uygulanması sırasında silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu
durumlarda meydana gelen öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü dışındadır.
II.
Zorla Çalıştırma Yasağı
Madde 18-
Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.
Şekil ve
şanları kanunda düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki
çalıştırmalar; olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke
ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi
niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları, zorla çalıştırma sayılmaz.
III.
Kişi Hürriyeti ve Güvenliği
Madde 19-
Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.
Şekil ve
şartları kanunda gösterilen:
Mahkemelerce
verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine
getirilmesi; bir mahkeme kararının veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün
gereği olarak ilgilinin yakalanması veya tutuklanması; bir küçüğün gözetim
altında ıslahı veya yetkili merci önüne çıkarılması için verilen bir kararın
yerine getirilmesi; toplum için tehlike teşkil eden bir akıl hastası,
uyuşturucu madde veya alkol tutkunu, bir serseri veya hastalık yayabilecek bir
kişinin bir müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı için kanunda belirtilen
esaslara uygun olarak alınan tedbirin yerine getirilmesi; usulüne aykırı
şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da hakkında sınır dışı etme yahut
geri verme kararı verilen bir kişinin yakalanması veya tutuklanması; halleri
dışında kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz.
Suçluluğu
hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yok
edilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi
tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hakim kararıyla
tutuklanabilir. Hakim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir; bunun şartlarını kanun
gösterir.
Yakalanan
veya tutuklanan kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki
iddialar herhalde yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak
derhal, toplu suçlarda en geç hakim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir.
Yakalanan
veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için
gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en
çok on beş gün içinde hakim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra
hakim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü
hal, sıkıyönetim ve savaş hallerinde uzatılabilir.
Yakalanan
veya tutuklanan kişinin durumu, soruşturmanın kapsam ve konusunun açığa
çıkmasının sakıncalarının gerektirdiği kesin zorunluluk dışında, yakınlarına
derhal bildirilir.
Tutuklanan
kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma
sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma
ilgilinin yargılama süre since duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine
getirilmesini sağlamak için bir güvenceye bağlanabilir.
Her ne
sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında
karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest
bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurmak hakkına
sahiptir.
Bu esaslar
dışında bir işleme tabi tutulan kişilerin uğradıkları zarar, kanuna göre
Devletçe ödenir.
IV. Özel
Hayatın Gizliliği ve Korunması
A. Özel
Hayatın Gizliliği
Madde 20-
Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına
sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Adli
soruşturma ve kovuşturmanın gerektirdiği istisnalar saklıdır.
Kanunun
açıkça gösterdiği hallerde, usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça;
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınan merciin emri
bulunmadıkça, kimsenin üstü, özel kağıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el
konulamaz.
B. Konut
Dokunulmazlığı
Madde 21-
Kimsenin konutuna dokunulamaz. Kanunun açıkça gösterdiği hallerde, usulüne göre
verilmiş hakim kararı olmadıkça; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de
kanunla yetkili kılınan merciin emri bulunmadıkça, kimsenin konutuna girilemez,
arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz.
C.
Haberleşme Hürriyeti
Madde 22-
Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir.
Haberleşmenin
gizliliği esastır.
Kanunun
açıkça gösterdiği hallerde, usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça;
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınan merciin emri
bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz.
İstisnaların
uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir.
V.
Yerleşme ve Seyahat Hürriyeti
Madde 23-
Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.
Yerleşme
hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak,
sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak;
Seyahat
hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve Suç işlenmesini önlemek;
Amaçlarıyla
kanunla sınırlanabilir.
Vatandaşın
yurt dışına çıkma hürriyeti, ülkenin ekonomik durumu, vatandaşlık ödevi ya da
ceza soruşturması veya kovuşturması sebebiyle sınırlanabilir.
Vatandaş
sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.
VI. Din
ve Vicdan Hürriyeti
Madde 24-
Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
14 üncü
madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler
serbesttir.
Kimse,
ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini
açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve
suçlanamaz.
Din ve
ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din
kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu
dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak,
kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır.
Kimse
Devlerin sosyal,ekonomik,siyasi veya hukuki temel düzenin kısmen de olsa, din
kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama
amacıyla her ne suretle olursa olsun dini veya din duygularını yahut dince
kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.
VII.
Düşünce ve Kanaat Hürriyeti
Madde 25-
Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.
Her ne
sebeple ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya
zorlanamaz; düşünce kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.
VIII.
Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti
Madde 26-
Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına
veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi
makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek
serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri
yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.
Bu
hürriyetlerin kullanılması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması,
Devlet sırrı olarak usulünce
belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel
ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya
yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla
sınırlanabilir.
Düşüncelerin
açıklanması ve yayılmasında kanunla yasaklanmış olan herhangi bir dil kullanılamaz.
Bu yasağa aykırı yazılı veya basılı kağıtlar, plaklar, ses ve görüntü bandları
ile diğer anlatım araç ve gereçleri usulüne göre verilmiş hakim kararı üzerine
veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınan merciin
emriyle toplattırılır. Toplatma kararını veren merci, bu kararını yirmi dört
saat içinde yetkili hakime bildirir. Hakim bu uygulamayı üç gün içinde karara
bağlar.
Haber ve
düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler,
bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma
hürriyetinin sınırlanması sayılmaz.
IX.
Bilim ve Sanat Hürriyeti
Madde 27-
Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu
alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir.
Yayma
hakkı, Anayasanın 1 inci, 2 nci ve 3 üncü maddeleri hükümlerinin
değiştirilmesini sağlamak amacıyla kullanılamaz.
Bu madde
hükmü yabancı yayınların ülkeye girmesi ve dağıtımının kanunla düzenlenmesine
engel değildir.
X. Basın
ve Yayımla İlgili Hükümler
A. Basın
Hürriyeti
Madde 28-
Basın hürdür, sansür edilemez. Basını evi kurmak izin alma ve mali teminat
yatırma şartına bağlanamaz.
Kanunla
yasaklanmış olan herhangi bir dilde yayım yapılamaz.
Devlet,
basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.
Basın
hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın 26 ve 27 nci maddeleri hükümleri
uygulanır.
Devletin iç ve dış güvenliğini,
ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya Suç işlemeye ya da
ayaklanma veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya devlete ait gizli
bilgilere ilişkin bulunan her türlü haber veya yazıyı, yazanlar veya
bastıranlar veya aynı amaçla, basanlar, başkasına verenler, bu suçlara ait
kanun hükümleri uyarınca sorumlu olurlar. Tedbir yolu ile dağıtım hakim kararıyla;
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin
emriyle önlenebilir. Dağıtımı önleyen yetkili merci, bu kararını en geç yirmi
dört saat içinde yetkili hakime bildirir. Yetkili hakim bu karan en geç kırk
sekiz saat içinde onaylamazsa, dağıtımı önleme kararı hükümsüz sayılır.
Yargılama
görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için, kanunla belirtilecek
sınırlar içinde, hakim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar
hakkında yayım yasağı konamaz.
Süreli veya
süresiz yayınlar, kanunun gösterdiği suçların soruşturma veya kovuşturmasına
geçilmiş olması hallerinde hakim kararıyla; Devletin ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğünün, milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlakın
korunması ve suçların önlenmesi bakımından gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle toplatılabilir.
Toplatma kararı veren yetkili merci, bu kararını en geç yirmi dört saat içinde
yetkili hakime bildirir; hakim bu kararı en geç kırk sekiz saat içinde
onaylamazsa, toplatma kararı hükümsüz sayılır.
Süreli veya
süresiz yayınların suç soruşturma veya kovuşturması sebebiyle zapt ve
müsaderesinde genel hükümler uygulanır.
Türkiye'de
yayımlanan süreli yayınlar, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne,
Cumhuriyetin temel ilkelerine, milli güvenliğe ve genel ahlaka aykırı
yayımlardan mahkum olma halinde, mahkeme kararıyla geçici olarak kapatılabilir.
Kapatılan
süreli yayının açıkça devamı niteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır;
bunlar hakim kararıyla toplatılır.
B.
Süreli ve Süresiz Yayın Hakkı
Madde 29-
Süreli veya süresiz yayın önceden izin alma ve mali teminat yatırma şartına
bağlanamaz.
Süreli
yayın çıkarabilmek için kanunun gösterdiği bilgi ve belgelerin kanunda belirtilen
yetkili mercie verilmesi yeterlidir. Bu bilgi ve belgelerin kanuna
aykırılığının tespiti halinde yetkili merci, yayının durdurulması için
mahkemeye başvurur.
Süreli
yayınların çıkarılması, yayım şartları, mali kaynakları ve gazetecilik mesleği ile
ilgili
Süreli
yayınlar, Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin veya bunlara bağlı
kurumların araç ve imkanlarından eşitlik esasına göre yararlanır.
C. Basın
Araçlarının Korunması
Madde 30-
Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basım evi ve eklentileri,
Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, Cumhuriyetin temel ilkeleri
ve milli güvenlik aleyhine işlenmiş bir suçtan mahkum olma hali hariç, suç
aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez ve işletilmekten
alıkonulamaz.
D. Kamu
Tüzel Kişilerinin Elindeki Basın Dışı Kitle Haberleşme Araçlarından Yararlanma
Hakkı
Madde 31-
Kişiler ve siyasi partiler, kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle
haberleşme ve yayım araçlarından yararlanma imkanına sahiptir. Bu yararlanmanın
şartları ve usulleri kanunla düzenlenir.
Kanun, 13
üncü maddede yer alan genel sınırlamalar dışında bir sebebe dayanarak, halkın
bu araçlarla haber almasını, düşünce ve kanaatlere ulaşmasını ve kamuoyunun
serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar koyamaz.
E.
Düzeltme ve Cevap Hakkı
Madde 32-
Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması
veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır
ve kanunla düzenlenir.
Düzeltme ve
cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının gerekip gerekmediğine hakim tarafından
ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde karar verilir.
XI.
Toplantı Hak ve Hürriyetleri
A.
Dernek Kurma Hürriyeti
Madde 33-
Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahiptir.
Dernek
kurabilmek için kanunun gösterdiği bilgi ve belgelerin, kanunda belirtilen
yetkili mercie verilmesi yeterlidir. Bu bilgi ve belgelerin kanuna
aykırılığının tespiti halinde yetkili merci, derneğin faaliyetinin durdurulması
veya kapatılması için mahkemeye başvurur.
Hiç kimse
bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz. Dernek kurma
hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda
gösterilir.
(Dördüncü
ve beşinci fıkralar: (23.07.1995 gün ve 4121 sayılı Kanunun 2 maddesiyle
yürürlükten kaldırılmıştır.)
(23.07.1995
gün ve 4121 sayılı Kanunun 2 maddesiyle değişik) Demekler, kanunun öngördüğü hallerde hakim kararıyla
kapatılabilir veya faaliyetten alıkonulabilir. Ancak, milli güvenliğin, kamu
düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın
gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, demeği
faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmi dört saat
içerisinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırk sekiz saat
içinde açıklar; aksi halde, bu idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
(23.07.1995
gün ve 4121 sayılı Kanunun 2 maddesiyle değişik) Birinci fıkra hükmü, Silahlı Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri
mensuplarına ve görevlerinin gerektirdiği ölçüde Devlet memurlarına kanunla
sınırlamalar getirilmesine engel değildir.
(23.07.1995
gün ve 4121 sayılı Kanunun 2 maddesiyle değişik) Bu madde hükümleri vakıflarla
ilgili olarak da uygulanır.
B.
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı
Madde 34-
Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri
yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
Şehir
düzeninin bozulmasını önlemek amacıyla yetkili idari merci, gösteri
yürüyüşünün yapılacağı yer ve güzergahı
tespit edebilir.
Toplantı ve
gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve
usuller kanunda gösterilir.
Kanunun
gösterdiği yetkili merci, kamu düzenini ciddi şekilde bozacak olayların çıkması
veya milli güvenlik gereklerinin ihlal edilmesi veya Cumhuriyetin ana
niteliklerini yok etme amacını güden fiillerin işlenmesinin kuvvetle muhtemel
bulunması halinde belirli bir toplantı ve gösteri yürüyüşünü yasaklayabilir
veya iki ayı aşmamak üzere erteleyebilir. Kanunun, aynı sebeplere dayalı olarak
bir il' e bağlı ilçelerde bütün toplantı ve gösteri yürüyüşlerini yasaklamasını
öngördüğü illerde bu süre üç ayı geçemez.
Demekler,
vakıflar, sendikalar ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları kendi konu
ve amaçları dışında toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleyemezler.
XII.
Mülkiyet Hakkı
Madde 35-
Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar,
ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.
Mülkiyet
hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.
XIII.
Hakların Korunması İle İlgili Hükümler
A. Hak
Arama Hürriyeti
Madde 36-
Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde
davacı veya davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahiptir.
Hiçbir
mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.
B.
Kanuni Hakim Güvencesi
Madde 37-
Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.
Bir kimseyi
kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran
yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz.
C. Suç
ve Cezalara İlişkin Esaslar
Madde 38-
Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden
dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için
konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
Suç ve ceza
zamanaşımı ile ceza mahkumiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra
uygulanır.
Ceza ve
ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.
Suçluluğu
hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
Hiç kimse
kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya
bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
Ceza
sorumluluğu şahsidir.
Genel
müsadere cezası verilemez.
İdare, kişi
hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz.
Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni
bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.
Vatandaş,
Suç sebebiyle yabancı bir ülkeye geri verilemez.
XIV.
İspat Hakkı
Madde 39-
Kamu görev ve hizmetinde bulunanlara karşı, bu görev ve hizmetin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılan
isnatlardan dolayı açılan hakaret davalarında, sanık, isnadın doğruluğunu ispat
hakkına sahiptir. Bunun dışındaki hallerde ispat sisteminin kabulü, ancak isnat
olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yararı bulunmasına
veya şikayetçinin ispata razı olmasına bağıdır.
XV.
Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması
Madde 40-
Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makama
geciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir.
Kişinin,
resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da,
kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye
rücu hakkı saklıdır.
Sosyal ve
Ekonomik Haklar ve Ödevler
I.
Ailenin Korunması
Madde 41-
Aile Türk toplumunun temelidir.
Devlet,
ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile
planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır,
teşkilatı kurar.
II.
Eğitim ve Öğrenim Hak ve Ödevi
Madde 42-
Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.
Öğrenim
hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir.
Eğitim ve
öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim
esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara
aykırı eğitim ve Öğretim yerleri açılamaz.
Eğitim ve
öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz.
İlköğretim
kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.
Özel ilk ve
orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek
istenen seviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir.
Devlet,
maddi imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri
amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları
sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri
alır.
Eğitim ve
öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili
faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez.
Türkçe’den
başka hiçbir dil,eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri
olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak
yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı
esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır.
III.
Kamu Yararı
A.
Kıyılardan Yararlanma
Madde 43-
Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.
Deniz, göl
ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil
şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.
Kıyılarla
sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu
yerlerden yararlanma imkan ve şartları kanunla düzenlenir.
B-
Toprak Mülkiyeti
Madde 44-
Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla
kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan
çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır.
Kanun, bu amaçla, değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın
genişliğini tespit edebilir. Topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan
çiftçiye toprak sağlanması, üretimin düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer
toprak ve yeraltı servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz.
Bu amaçla
dağıtılan topraklar bölünemez, miras hükümleri dışında başkalarına devredilemez
ve ancak dağıtılan çiftçilerle mirasçıları tarafından işletilebilir. Bu
şartların kaybı halinde, dağıtılan toprağın Devletçe geri alınmasına ilişkin
esaslar kanunla düzenlenir.
C.
Tarım, Hayvancılık ve Bu Üretim Dallarında Çalışanların Korunması
Madde 45-
Devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve
tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel
ve hayvansal üretim artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların
işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır.
Devlet,
bitkisel ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin
üreticinin eline geçmesi için gereken tedbirleri alır.
D.
Kamulaştırma
Madde 46-
Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde,
karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların
tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre,
kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idari irtifaklar kurmaya yetkilidir.
Kamulaştırma
bedelinin hesaplanma tarz ve usulleri kanunla belirlenir. Kanun kamulaştırma
bedelinin tespitinde vergi beyanını, kamulaştırma tarihindeki resmi makamlarca
yapılmış kıymet takdirlerini, taşınmaz malların birim fiyatlarını ve yapı
maliyet hesaplarını ve diğer objektif ölçüleri dikkate alır. Bu bedel ile vergi
beyanındaki kıymet arasındaki farkın nasıl vergilendirileceği kanunla
gösterilir.
Kamulaştırma
bedeli, nakden ve peşin olarak ödenir. Ancak, tarım reformunun uygulanması,
büyük enerji ve sulama projeleri ile iskan projelerinin gerçekleştirilmesi,
yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla
kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla gösterilir.
Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde taksitlendirme süresi beş
yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir ve peşin ödenmeyen kısım
Devlet borçlan için öngörülen en yüksek faiz haddine bağlanır.
Kamulaştırılan
topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının
bedeli, her halde peşin ödenir.
E.
Devletleştirme
Madde 47-
Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı
hallerde devletleştirilebilir.
Devletleştirme
gerçek karşılığı üzerinden yapılır. Gerçek karşılığın hesaplanma tarzı ve
usulleri kanunla düzenlenir.
IV.
Çalışma ve Sözleşme Hürriyeti
Madde 48-
Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel
teşebbüsler kurmak serbesttir.
Devlet,
özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun
yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri
alır.
V.
Çalışma İle İlgili Hükümler
A.
Çalışma Hakkı ve Ödevi
Madde 49-
Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir.
Devlet,
çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için
çalışanları korumak, çalışmayı desteklemek ve işsizliği önlemeye elverişli
ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli tedbirleri alır.
Devlet,
işçi-işveren ilişkilerinde çalışma barışının sağlanmasını kolaylaştırıcı ve
koruyucu
B.
Çalışma Şartlar ve Dinlenme Hakkı
Madde 50-
Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz.
Küçükler ve
kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel
olarak korunurlar.
Dinlenmek,
çalışanların hakkıdır.
Ücretli
hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla
düzenlenir.
C.
Sendika Kurma Hakkı
Madde 51-
İşçiler ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak
ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar
ve üst kuruluşlar kurma hakkına sahiptirler.
Sendikalar
veya üst kuruluşlarını kurabilmek için kanunun gösterdiği bilgi ve belgelerin,
kanunda belirtilen yetkili mercie verilmesi yeterlidir. Bu bilgi ve belgelerin
kanuna aykırılığının tespiti halinde yetkili merci, sendika veya üst kuruluşun
faaliyetinin durdurulması veya kapatılması için mahkemeye başvurur.
Sendikalara
üye olmak ve üyelikten ayrılmak serbesttir.
Hiç kimse
sendikaya üye olmaya, üye kalmaya, üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.
İşçiler ve
işverenler aynı zamanda birden fazla sendikaya üye olamazlar.
Herhangi
bir iş yerinde çalışabilmek, işçi sendikasına üye olmak veya olmamak şartına
bağlanamaz.
İşçi
sendika ve üst kuruluşlarında yönetici olabilmek için, en az on yıl bilfiil
işçi olarak çalışmış olma şartı aranır.
Sendika ve
üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Anayasa’ da belirlenen
Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara aykırı olamaz.
D.
Sendikal Faaliyet
Madde 52-
(23-07.1995 tarih ve 4121 sayılı Kanunun
3. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.)
VI.
Toplu İş Sözleşmesi, Grev Hakkı ve Lokavt
A. Toplu
iş Sözleşmesi Hakkı
Madde 53-
İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve
çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına
sahiptirler.
Toplu iş
sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir.
(23-07.1995
tarih ve 4121 sayılı Kanunun 4.
maddesiyle değişik) 128 inci maddenin ilk fıkrası kapsamına giren kamu
görevlilerinin kanunla kendi aralarında kurmalarına cevaz verilecek olan ve bu
maddenin birinci ve ikinci fıkraları ile 54 üncü madde hükümlerine tabi olmayan
sendikalar ve üst kuruluşları, üyeleri adına yargı mercilerine başvurabilir ve
İdareyle amaçları doğrultusunda toplu görüşme yapabilirler. Toplu görüşme
sonunda anlaşmaya varılırsa düzenlenecek mutabakat metni taraflarca imzalanır.
Bu mutabakat metni, uygun idari veya kanuni düzenlemenin yapılabilmesi için
Bakanlar Kurulunun takdirine sunulur. Toplu görüşme sonunda mutabakat metni
imzalanmamışsa anlaşma ve anlaşmazlık noktaları da taraflarca imzalanacak bir
tutanakla bakanlar Kurulunun takdirine sunulur. Bu fıkranın uygulanmasına
ilişkin usuller kanunla düzenlenir.
Aynı iş
yerinde, aynı dönem için birden fazla toplu iş sözleşmesi yapılamaz ve
uygulanamaz.
B. Grev
Hakkı ve Lokavt
Madde 54-
Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler
grev hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve
işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnaları
kanunla düzenlenir.
Grev hakkı
ve lokavt iyi niyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve milli serveti
tahrip edecek şekilde kullanılamaz.
Grev
esnasında greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu
hareketleri sonucu, grev uygulanan iş yerinde sebep oldukları maddi zarardan
sendika sorumludur.
Grev ve
lokavtın yasaklanabileceği veya ertelenebileceği haller ve iş yerleri kanunla
düzenlenir.
Grev ve
lokavtın yasaklandığı hallerde veya ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda,
uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar
da anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulunun
kararlan kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir.
Yüksek
Hakem Kurulunun kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir.
Siyasi
amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genel grev ve lokavt, iş yeri
işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişler yapılamaz.
Greve
katılmayanların iş yerinde çalışmaları, greve katılanlar tarafından hiçbir
şekilde engellenemez.
VII.
Ücrette Adalet Sağlanması
Madde 55-
Ücret emeğin karşılığıdır.
Devlet,
çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer
sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.
Asgari
ücretin tespitinde ülkenin ekonomik ve sosyal durumu göz önünde bulundurulur.
VIII.
Sağlık, Çevre ve Konut
A.
Sağlık Hizmetleri ve çevrenin Korunması
Madde 56-
Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Çevreyi
geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve
vatandaşların ödevidir.
Devlet,
herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve
madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, iş birliğini gerçekleştirmek
amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler.
Devlet, bu
görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak,
onları denetleyerek yerine getirir.
Sağlık
hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık
sigortası kurulabilir.
B. Konut Hakkı
Madde
57-Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama
çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirlerini alır, ayrıca toplu
konut teşebbüslerini destekler.
Gençliğin
Korunması
Madde:58-Devlet,İstiklal
ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müsbet ilmin ışığında, Atatürk
ilke ve inkılapları doğrultusunda ve devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez
bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve
gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır.
Devlet,gençleri
alkol düşkünlüğünden,uyuşturucu maddelerden,suçluluk,kumar ve benzeri kötü
alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.
Sporun
Geliştirilmesi
Madde 59-
Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek
tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder.
Devlet
başarılı sporcuyu korur.
X.
Sosyal Güvenlik Hakları
A.
Sosyal Güvenlik Hakkı
Madde 60-
Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir.
Devlet, bu
güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.
B.
Sosyal Güvenlik bakımından Özel Olarak Korunması Gerekenler
Madde 61-
Devlet harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malul ve gazileri korur
ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar.
Devlet,
sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri
alır.
Yaşlılar,
Devletçe korunur, Yaşlılara Devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve
kolaylıklar kanunla düzenlenir.
Devlet, korunmaya
muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır.
Bu
amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri kurar veya kurdurur.
C.
Yabancı Ülkelerde Çalışan Türk Vatandaşları
Madde 62-
Devlet, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin,
çocuklarının eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin
sağlanması, anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı
olunması için gereken tedbirleri alır.
XI.
Tarih, Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması
Madde 63-
Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını
sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır.
Bu
varlıklar ve değerlerden özel mülkiyet konusu olanlara getirilecek sınırlamalar
ve bu nedenle hak sahiplerine yapılacak yardımlar ve tanınacak muafiyetler
kanunla düzenlenir.
XII.
Sanatın ve Sanatçının Korunması
Madde 64-
Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve
sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin
yayılması için gereken tedbirleri alır.
XIII.
Sosyal ve Ekonomik Hakları Sınırı
Madde 65-
Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini,
ekonomik istikrarın korunmasını gözeterek, mali kaynaklarının yeterliliği
ölçüsünde yerine getirir.
Siyasi
haklar ve ödevler
I. Türk
Vatandaşlığı
Madde 66-
Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağı olan herkes Türk’tür.
Türk
babanın ve Türk ananın çocuğu Türk’tür. Yabancı babadan ve Türk anadan olan
çocuğun vatandaşlığı kanunla düzenlenir.
Vatandaşlık,
kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde
kaybedilir.
Hiçbir
Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan
çıkarılamaz.
Vatandaşlıktan
çıkarına ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.
II.
Seçme, Seçilme ve Siyasi Faaliyette Bulunma Hakları
Madde 67-
Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve bağımsız
olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına
katılma hakkına sahiptir.
(23-07.1995
tarih ve 4121 sayılı Kanunun 5.
maddesiyle değişik) Seçimler ve halk oylaması serbest, eşit, gizli, tek
dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve
denetimi altında yapılır. Ancak, yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının oy
hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun, uygulanabilir tedbirleri belirler.
(23-07.1995
tarih ve 4121 sayılı Kanunun 5.
maddesiyle değişik) Onsekiz yaşını
dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halk oylamasına katılma haklarına sahiptir.
Bu hakların
kullanılması kanunla düzenlenir.
(23-07.1995
tarih ve 4121 sayılı Kanunun 5.
maddesiyle değişik) Silah altında bulunan er ve erbaşlar ile askeri öğrenciler,
ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar. Ceza infaz
kurumları ve tutuk evlerinde bulunan tutukluların seçme haklarını
kullanmalarında, oyların sayım ve dökümünde seçim emniyeti açısından alınması
gerekli tedbirler Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespit edilir ve görevli
hakimin yerinde yönetim ve denetimi altında yapılır.
(23-07.1995
tarih ve 4121 sayılı Kanunun 5.
maddesiyle değişik) Seçim kanunları,
temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde
düzenlenir.
III.
Siyasi Partilerle İlgili Hükümler
A. Parti
Kurma, Partilere Girme ve Partilerden Ayrılma
Madde 68-
(23-07.1995 tarih ve 4121 sayılı Kanunun
6. maddesiyle değişik) )
Vatandaşlar,
siyasi parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma
hakkına sahiptir. Parti üyesi olabilmek için onsekiz yaşım doldurmuş olmak
gerekir.
Siyasi
partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır.
Siyasi
partiler önceden izin almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri
içerisinde faaliyetlerini sürdürürler.
Siyasi
partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi
ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti
ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine
aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür
diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; Suç işlenmesini teşvik
edemez.
Hakimler ve
savcılar, Sayıştay dahil yüksek yargı organları mensupları, kamu kurum ve
kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından
işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları
ile yükseköğretim öncesi Öğrencileri siyasi partilere üye olamazlar.
Yüksek
öğretim elemanlarının siyasi partilere üye olmaları ancak kanunla
düzenlenebilir. Kanun bu elemanların, siyasi partilerin merkez organları
dışında kalan parti görevi almalarına cevaz veremez ve parti üyesi yüksek
öğretim elemanlarının yüksek öğretim kurumlarında uyacakları esasları belirler.
Yüksek
öğretim öğrencilerinin siyasi partilere üye olabilmelerine ilişkin esaslar
kanunla düzenlenir.
Siyasi
partilere, Devlet, yeterli düzeyde ve hakça mali yardım yapar. Partilere
yapılacak yardımın alacakları üye aidatının ve bağışların tabi olduğu esaslar
kanunla düzenlenir.
B.
Siyasi Partilerin Uyacakları Esaslar
Madde 69-
(23-07.1995 tarih ve 4121 sayılı Kanunun
7. maddesiyle değişik)
Siyasi
partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine
uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla düzenlenir.
Siyasi
partiler, ticari faaliyetlere girişemezler.
Siyasi
partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın
uygulanması kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesince siyasi partilerin mal
edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti, bu hususun
denetim yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda
gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim görevini yerine getirirken
Sayıştay'dan yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonunda vereceği
kararlar kesindir.
Siyasi
partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine
Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır.
Bir siyasi
partinin tüzüğü ve programının 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine
aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir.
Bir siyasi
partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden
ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir
odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar
verilir.
Temelli
kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz.
Bir siyasi
partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları
dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının
Resmi Gazete' de gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle
bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar.
Yabancı
devletlerden,uluslar arası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve
tüzel kişilerden maddi yardım alan siyasi partileri temelli olarak kapatılır.
Siyasi
partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenme ve kapatılmaları ile siyasi
partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar
çerçevesinde kanunla düzenlenir.
IV. Kamu
Hizmetlerine Girme Hakkı
A.
Hizmete Girme
Madde 70-
Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir.
Hizmete
alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemez.
B. Mal
Bildirimi
Madde 71-
Kamu hizmetine girenlerin mal bildiriminde bulunmaları ve bu bildirimlerin
tekrarlanma süreleri kanunla düzenlenir. Yasama ve yürütme organlarında görev
alanlar, bundan istisna edilemez.
V. Vatan
Hizmeti
Madde 72-
Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde
veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı
kanunla düzenlenir.
VI.
Vergi Ödevi
Madde 73-
Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle
yükümlüdür.
Vergi
yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.
Vergi,
resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya
kaldırılır.
Vergi,
resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve
indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve
aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi bakanlar Kuruluna verilebilir.
VII.
Dilekçe Hakkı
Madde 74-
Vatandaşlar, kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında,
yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına
sahiptir.
Kendileriyle
ilgili başvurmaların sonucu, dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir.
Bu hakkın
kullanılma biçimi kanunla düzenlenir.